Doğum tarihi ve yeri: 12 Ocak 1931, İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 19 Temmuz 2013, İstanbul
Türk edebiyatının 1950 kuşağı yazarlarındandır. Eserlerinde orta sınıf ahlakını, bireyleşmeyi, bireyin iç dünyasındaki psikanalitik derinliği ve kadın-erkek ilişkilerini ele aldı; söz dizimi kurallarını değiştirdi; “Leylâ işaretleri” dediği kendine özgü bir noktalama işareti sistemi, yeni ve deneysel bir kelime haznesi kullandı. Edebiyat ve siyasi yaşam içinde aktif rol aldı; Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kurucu üyelerinden biri oldu. 2002 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen Erbil, Türkiye’den bu ödüle aday gösterilen ilk kadın yazardır.
1931 yılında İstanbul’da orta sınıf bir ailede doğdu. Çocukluğunda vapur baş makinisti olan babasının görevli olduğu şileple dünya seyahatine çıkma imkanı buldu ve bu seyahat onun dünya görüşüne, bilgi ve algısına katkı sağladı. Deniz ve vapur, eserlerinde önemli bir yer teşkil etti.
Sırasıyla Esma Sultan İlkokulu, Beşiktaş İkinci Kız Ortaokulu, Beyoğlu Kız Lisesi’nde okudu ve Kadıköy Kız Lisesi’nden mezun oldu. Kısa öyküler ve şiirler yazmaya lise döneminde başladı. İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Öğrenimi sırasında edebiyata ilgisi arttı ve aynı üniversitede öğrenci olan ablasının (Mürvet Toksöz) katkısı ile edebiyat çevresi ile tanıştı. Çalıştığı yerde öykülerine hayranlık duyduğu Sait Faik ile tanıştı; onun etkisiyle şiir yerine düz yazıya yönlendi. Sait Faik’in 1954’teki ani ölümüne dek yakın arkadaş olarak kaldı. Sait Faik’in ölümünden sonra onu teselli etmek için Ahmet Arif’in yazdığı mektup, şairin 1954-1957 arasında Erbil’e göndereceği, edebiyat tarihinde yer edinecek mektuplarının başlangıcı oldu.
Üniversite öğrenimini son sınıfta iken bırakıp 1954 yılında mühendis Mehmet Erbil’le evlendi ve Ankara’ya yerleşti. Yayımlatmadığı ilk kısa öyküsü “Uğraşsız”ı, Ankara’daki diğer yazar arkadaşlarının cesaretlendirmesiyle okuyucuya sundu ve aktif yayın hayatı başladı. Kızının doğduğu 1960 yılında ilk öykü kitabı Hallaç yayımlandı. Kitaptaki öyküleri, o dönemde okurdan fazla ilgi görmedi ancak diğer yazarların beğenisini kazandı. Çok ses getireceğine inandığı ikinci öykü kitabı Gecede’yi 1968’de Nurer Uğurlu ve Metin Eloğlu’nun da yardımlarıyla kendisi bastırdı. Sait Faik Hikâye Armağanı için başvurduysa da ödül o yıl Orhan Kemal ve Faik Baysal arasında paylaştırılınca arkadaşları ile birlikte Sait Faik Abasıyanık’ın mezarı başında buluşup yarışmalara katılmama kararı aldı. Bu eylemden sonra yayınlanan her kitabının ilk sayfasında “Bu kitap hiçbir ‘ödül’e katılmamıştır” ibaresine yer verdi.
Bulgaristan Yazarlar Birliği’nin daveti ile 1969 yılında Bulgaristan’a konuk yazar olarak davet edildi, Bulgar yazar ve okurlarla bir araya geldi. 1970 yılında Arnavutköy’e yerleşti ve işinden ayrılarak tam zamanlı yazarlık yapmaya başladı. Türkiye Sanatçılar Birliği’nin (1970) ve Türkiye Yazarlar Sendikası’nın (1974) kurucularından birisi olarak toplum yaşamında daha aktif yer almaya başladı. İlk romanı Tuhaf Bir Kadın 1971 yılında yayımlandı.
1979 yılında Amerikan Kültür Merkezi’nin projesi kapsamında Iowa Üniversitesi’nden davet aldı ve dört ay süreli ABD Uluslararası Yazarlar Atölyesi çalışmalarına katıldı; Türkçe edebiyat üzerine seminer verdi. Iowa Üniversitesi’nin onursal üyesi seçildi.
1986’da yakın arkadaşı Tezer Özlü’yü kaybetti ve onunla birlikte tasarladıkları üçüncü romanı Mektup Aşkları’nı Özlü’nün anısına 1988’de yayımladı. Tezer Özlü’nün kendisine yazdığı mektupları Özlü’nün vasiyeti üzerine Tezer Özlü’den Leylâ Erbil’e Mektuplar (1995) adlı bir kitapta topladı. Aynı yıl, dostu Onat Kutlar’ın bombalı saldırıda öldürülmesi onu derinden sarstı. 1996 yılında F-tipi cezaevleri ve açlık grevlerine dikkat çekmek için ölüm orucunun 69. gününde yayımladığı bildiri, yüz kadar şair ve yazarın imzasını aldı.
2000-2001 yılı Ankara Edebiyatçılar Derneği Onur Ödüllerini kabul eden sanatçı, 2002 yılında ise üyesi olduğu PEN Yazarlar Derneği tarafından Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi. Bu ödüle Türkiye’den aday gösterilen ilk kadın oldu. Adaylık sırasında “Türk dili ve edebiyata egemenliği, aynı zamanda insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu aydın tavrı” vurgulanmıştır. 2005’te yazarın “novella” adını verdiği Üç Başlı Ejder yayımlandı. Bu tarihten sonra Erbil’e olan ilgi giderek arttı; hakkında sempozyum, panel gibi pek çok etkinlik düzenlendi.
2013’te PEN Kısa Öykü Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl 19 Temmuz’da 82 yaşında ölen Leyla Erbil, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi. Cenazesinde “Vapur” isimli öyküsünden bölümlerin yazılı olduğu kırmızı kağıttan gemiler okurları dağıtılarak uğurlandı. Ahmet Arif’in kendisine yazdığı mektupları Arif’in ölümünden sonra Leylim Leylim: Ahmet Arif’ten Leylâ Erbil’e Mektuplar adıyla pek çok dilde yayımlandı.
Eserleri
Öykü
- Hallaç (1961)
- Gecede (1968)
- Eski Sevgili (1977)
Roman
- Tuhaf Bir Kadın (1971)
- Karanlığın Günü (1985)
- Mektup Aşkları (1988)
- Cüce (2001)
- Üç Başlı Ejderha (2005)
- Kalan (2011)
- Tuhaf Bir Erkek (2013)
Diğer eserleri
- Tezer Özlü’den Leylâ Erbil’e Mektuplar (1995)
- Düşler Öyküler (1997)
- Zihin Kuşları (1998)
Kaynaklar